“(Kızım) Fâtıma, cennetteki kadınların efendisidir.”  (Hadîs-i Şerîf, Sahîh-i Buhârî) 
Hazret-i Âişe (r.anhâ) anlatıyor: Bir gün Resûlullâh'ın (s.a.v.)  yanında oturuyorduk. Hazret-i Fâtıma geldi. Yürüyüşü tıpkı Resûlullâh'ın  (s.a.v.) yürüyüşü gibiydi. Resûlüllâh (s.a.v.) onu “Merhaba ey kızım!”  diye taltif ettikten sonra yanına oturtup kulağına gizlice bir şeyler  söylediler. Hazret-i Fâtıma ağladı. Tekrar bir şeyler söyledi Hz. Fâtıma güldü.
Ben, ‘Resûlüllâh'ın (s.a.v.) söylediği ne idi ki önce ağladınız,  sonra güldünüz?' diye sordumsa da cevap olarak “Resûlüllâh'ın sırrını  kimseye ifşa etmem” dedi.
Resûlüllâh (s.a.v.) âhirete irtihal ettikten sonra tekrar sordum. Şöyle dedi:
Birinci fısıldadığında “Cebrâîl, Kur'ân-ı Kerîm'i talim için senede  bir defa bana gelirdi. Bu sene iki defa geldi. Öyle zannediyorum ki  ecelim yakındır. Ehl-i beytim içinde de bana ilk önce sen kavuşacaksın  ve ben sana güzel selef olacağım” buyurdular. Ben de ağladım. İkinci  defasında;
“Ey Fâtıma! Sen bütün âlemlerin kadınlarının efendisi olmaya razı değil misin?” buyurunca mesrur olup güldüm.
Hz. Fâtıma, Resûlullâh'ın  (s.a.v.) âhirete irtihalinden 6 ay sonra,  hicretin on birinci senesi, Ramazan ayının 3. günü; salı gecesi vefat  ettiler. (Radıyallahu anhâ)  
 
 
.jpg)
İfade iconEmoticon