BİR AŞK HİKAYESİ


Daha henüz 18 yaşındaydı, ama hayatının sonundaydı. Tedavisi mümkün olmayan ölümcül bir kansere yakalanmıştı. Kahır içinde eve kapamıştı kendini... Sokağa çıkmıyordu. Annesi... Bir de kendisi... O kadardı bütün hayatı...

Hani "ilk bakışta aşk" derler ya, öyle takılıp kalmıştı işte... İçeri girdi... Kız gülümseyerek koştu ona... "Size nasıl yardım edebilirim?" diye...

Nasıl bir gülümsemeydi o... Hemen oracıkta sarılıp öpmek istedi kızı...

Kekeledi, geveledi, sonra "Evet" diyebildi.. Rastgele bir plağı işaret ederek... "Evet... Şu CD'yi bana sarar mısınız?..." dedi. Kız CD'yi aldı, içeri gitti. Az sonra paket edilmiş geri geldi. Aldı paketi, çıktı dükkandan, evine döndü, açmadan dolabına attı...

Ertesi sabah yine gitti aynı dükkana... Yine bir CD gösterdi kıza, sardırdı, aldı eve getirdi, attı paketi dolaba, gene açmadan... Günler hep alınıp sardırılan CD'lerle geçti.. Kıza açılmaya bir türlü cesaret edemiyordu. Annesine açıldı sonunda... Annesi de "Git konuş oğlum, çekinecek ne var ki bunda?" dedi...

Ertesi sabah bütün cesaretini topladı. Erkenden dükkana gitti. Bir CD seçti. Kız gülerek aldı plağı. Arkaya gitti, paketlemeye. Kız içerdeyken bir kağıda "Sizinle bir gece çıkabilir miyiz" diye yazdı, altına telefon numarasını ekledi, kız görmeden notu kasanın yanına koydu gizlice... Sonra paketini alıp kaçarcasına çıktı yine dükkandan...

İki gün sonra evin telefonu çaldı... Anne açtı telefonu... CD dükkanındaki tezgahtar kızdı arayan... Delikanlıyı istedi... Notunu yeni bulmuştu da... Anne ağlıyordu... "Duymadınız mı?" dedi... "Dün kaybettik oğlumu..."

Cenazeden birkaç gün sonra, anne oğlunun odasına girebildi sonunda... Ortalığa çeki düzen vermeliydi. Dolabı açtı...Oraya atılmış bir yığın açılmamış paket gördü... Paketleri aldı, oğlunun yatağına oturdu ve bir tanesini açtı... İçinde bir CD vardı, bir de minik not...

"Merhaba... Sizi öyle tatlı buldum ki... Daha yakından tanımak istiyorum... Bir akşam birlikte çıkalım mı... Sevgiler... BEYZA!.."

Anne bir paketi daha açtı.. Onda da bir CD ve bir not vardı...

"Siz gerçekten çok tatlı birisiniz, hadi beni bu gece davet edin artık... Sevgiler... BEYZA!.."

v v v v v v v v v v v v v v v v

BU HİKAYEDEN ÇIKARILACAK DERS:

Unutmayın... Düşündüğünüz şeyi mutlak söyleyin... Birini seviyorsanız söyleyin ona... İçinizdeki söylemekten korkmayın. Birisi hakkında ne hissediyorsanız söyleyin ona... Ve hemen söyleyin... Hemen...

Çünkü, doğru zamanı bekler ve "İşte şimdi tam zamanı" derseniz, bir de bakarsınız çok geç olmuş...

Gününüze sahip olun ki, pişmanlıklar yaşamayasınız.

Hepsinden önemlisi, dostlarınıza, sevdiklerinize, ailenize hep yakın olun... Çünkü bugünkü insan olmanızı onlar sağladı, sizi onlar şekillendirdiler...

"Seni seviyorum" demekten sakın, ama sakın çekinmeyin, utanmayın ve korkmayın!..

YAŞAMI YAŞANMAYA DEĞER YAPAN ŞEY SEVGİDİR...
Unknown
Unknown

sonraki
« Prev Post
önceki
Next Post »
Blogger tarafından desteklenmektedir.